Türkçe alhassanain Özel İslami Düşünce ve Kültür Yayın Sitesi

İNSAN, EBEDİ SAADET İÇİN YARATILMIŞTIR



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


İNSAN, EBEDİ SAADET İÇİN YARATILMIŞTIR

İnsan, ebedi ve sonsuz olan ahiret yaşantısı için yaratılmıştır. Allah Teala, dünyayı ahiret için bir tarla kılmıştır ve bu dünyada yapılan iyi amellere karşılık olarak, ahiret mükafatını hazırlamıştır. Kulların bu saadete layık olmaları da, ancak amelleri vesilesiyle olur. Diğer taraftan insan, bu kısa ömrünün tamamını Allah'a ibadet ve itaatla geçirse bile yine de ahiretteki ilahi mükafatın karşısında çok eksik kalır ve onunla mukayese edilemez.

Binaenaleyh Allah Teala, kendi ilahi re'fet ve rahmeti gereği, bağış kapılarını açıp zeval ve fenası olmayan mükafata ehil olmayı, insanlara aşağıda açıklanacağı üzere mümkün mertebede kolaylaştırmıştır. Gerçekte Allah'ın bütün nimetleri, insanlara bir lütuftur. Örneğin Allah Teala'nın insanlara olan lütuflarından biri,

onların ömür ve yaşantılarının sona ermesiyle amel defterlerinin kapanmamasıdır. Yani insanların ameli, dünyanın ömrüne eşittir; yeryüzünde tek bir amel eden kişi var oldukça, insanın ameli devam edebilir. Zira Allah Teala halkı hayra ve doğruya götürecek bir sünnet (adet, gelenek, kanun, kuruluş vs.) koyan kimseye o sünneti koymasının sevabının yanısıra, kıyamete kadar onunla amel edenlerin sevabı miktarınca sevab karar kılmıştır.

Nitekim halkı yanlış ve sapıklığa götüren bir gidişat koyan kimseye de, bu işinin günahına ilaveten, kıyamete kadar onunla amel edenlerin günahı miktarınca da günah karar kılmıştır. Aynı şekilde çocukların var olmasında etkili nedenlerden oldukları için, anne ve babayı çocuklarının yaptıkları hayırlı amellerde ortak etmiştir.

Bu da kıyamete kadar devam edecek olan bir zincirdir. Yine amellere karşılık sevab verdiği gibi bu ameller nedeniyle de bazı melekler yaratır ki, kıyamete kadar Allah'a ibadet ederler ve bunların ibadetlerinin sevabı o amelin sahibine yazılır. Ayriyeten, insanlara olan büyük lütfun nişanesi olarak bir gecenin ibadetini, bin ayın ibadetine denk saymış ve hatta ondan daha üstün olduğunu bildirerek buyurmuştur ki: "Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır."

Bir kısım rivayetlerde yer aldığı üzere; bir saat tefekkür etmek, altmış sene ibadet etmekten daha üstün kılınmıştır. Hz. Ali (a.s) da, bir gece uyanık kalmanın sevabını, yediyüz sene ibadet etmenin sevabına eşit tutmuştur. Hakeza mü'min bir kimsenin ihtiyacını gidermenin karşılığı olarak; gündüzleri oruçla geçirilen bin yılın ve geceleri ibadetle geçirilen dokuzbin yılın sevabı vaad edilmiştir. Ayrıca her aydan üç gün oruç tutmağa karşılık, bütün asırlar boyunca oruç tutmanın sevabı vaad edilmiştir.

Bütün bunlar Allah Teala'nın, mü'min kullarına olan lütuf ve sevgisini gösterir. Onlara, dünyanın sonuna kadar ibadet etme imkanını vermesi, kendi kerem ve bahşişiyle bu değerli makama layık olma şevkini onlarda yaratması içindir. Öte yandan, bütün bunlar Hak Teala'nın, kullarının kulluk ve itaat makamına ehil olmalarını istemesi karşısında yeterli olmadığından dolayı, Allah Teala nimetini tamamlamak ve minnetini nihayet derecesine ulaştırmak amacıyla amelden daha hayırlı olan niyete göre karşılık verme kapısını da kullarına açmıştır. Allah Teala,

mü'minlerin niyetlerine karşılık olarak da, cennette ebedi kalmayı onlara bağışlamıştır. Çünkü mü'minler dünyada ebedi kalacak olsalardı, ebedi olarak Allah'a ibadet ve itaat edeceklerdi. Hakeza kafirlerin niyetlerine karşılık olarak da, onların azabda ebedi kalmalarına karar verdi. Çünkü, kafirler dünyada ebedi kalacak olsalardı, daima Allah'a karşı isyan edeceklerdi.

Öyleyse ey hidayet isteyen kardeş, şunu bil ki, amellerin sen öldükten sonra da devam edecektir; sen onu zahirde kesilmiş olarak görsen de gerçekte o kesilmemiştir. Bazı hadislerde şöyle buyrulmaktadır:
"Ölümüyle günahları da ölen (kesilen) kimse ne mutludur."

Bunun manası şudur ki ; eğer bir kimsenin herhangi bir yanlış hareketi olur, fakat ölümden sonra ona iktida edilerek onunla amel edilmezse bu onun saadetindendir. Ama ona uyularak bu yanlış yola devam edilirse, kıyamet gününe kadar, o vesileyle yapılan günahların vebali o şahsa da ulaşacaktır. Bundan Allah'a sığınırım.

Meğer ki, Allah Teala o günahı yok edip gidermekle bir lütufta bulunmuş olsun. Öyleyse ciddi bir şekilde titizlikle günahtan kaçının. Çünkü günah, nesilden nesile menfi etkilerini bırakır. Allah'a itaat etmeğe yönel. Zira Allah için olan amel, büyüyüp gelişerek insan öldükten sonra da kıyamete kadar nesilden nesile tesir etmektedir. Öyleyse uyan ve basiretli olmaya çalış.


Görüş ve önerileriniz

Kullanıcı Yorumları

Yorum yok
*
*

Türkçe alhassanain Özel İslami Düşünce ve Kültür Yayın Sitesi